Capra

Çukurbağ Köyü, Kaş’ın sessiz, sakin, yeşili bol köylerinden biri. Ve bir süredir Türkiye’nin en orijinal yeme/içme mekânlarından biri olan bir şef restoranı Capra'ya ev sahipliği yapıyor.

Capra’nın yaratıcısı Serra, sanatçı ruhlu bir şef. Güzel Sanatlar Akademisinde okuduktan sonra, profesyonel hayatına mutfakta devam etmeye karar vermiş ve aldığı çeşitli eğitimler ile yaklaşık 10 küsür yıldır damaklarda iz bırakan tabaklar hazırlıyor. 

Türkiye’nin önde gelen butik restoranlarından Neolokal’de Maksut’un uzun yıllar şefi olduktan sonra; ‘’düşlerindeki mekân’’ için Kaş’a yerleşmiş. Çukurbağ Köyü’nde, gözlerden uzak, kendine özel bir vaha yaratmış Serra. Taş kaplama, bahçeli, yüksek tavanlı güzel evinin mutfağında; Akdeniz’in coğrafyasının nimetlerinden faydalanarak, şarap eşleşmeli tadım menüleri yapmaya başlamış sınırlı sayıda insana. 

Serra’nın yaşam gustosu Capra Çukurbağ’ın her detayında kendini hissettiriyor. El yapımı zarif seramik tabakları, bakır sürahileri, minik saksılardaki canlı çiçekleri, kibar masa ve sandalyeleri, şahsi anıları, koleksiyonları, kitapları, zevkleri, müziği… Hepsi Serra’nın titizlikle seçtiği, hatta kendine özel yaptırdığı ince detaylar. 

Capra; haftalık değişen ve yerel malzemelerden hazırlanan, özel seçki tadım menüsüyle meşhur. 

Serra pazar pazar dolaşıp, köylü satıcılarla konuşup, kaybolmakta olan yerel malzemelerin en iyi, en taze örneklerini, haftalık değişen menüsünde kullanarak; köylüleri de kendi ürünlerini yetiştirmeye, sahip çıkmaya teşvik ediyor. Tabakların lezzetinde ve farklılığında, Serra’nın yerel malzemeye olan saygısı ve sevgisi açıkça seziliyor zaten.

Tarhana, karides, kuru domates, börülce ve acı yağdan oluşan ara sıcak tabağı olsun, kişniş ve benzeri aromatik otların kokusunun doluşmuş olduğu humus olsun, Akdenizli Minekop tabağı olsun, karışık kuru bakliyat ve buğdaydan yaptığı geleneksel bir yemek olan kölle tabağı olsun, lavanta balı armut ve Söğle keçi tulum peyniri ile hazırladığı semizotu salatası olsun; masada yiyen herkesten ‘’Hmmmm’’ sesleri yükseliyor.

Serra’nın kapısı ‘’gönlü’’ olan herkese açık. Gitmeden 2 gün evvelden muhakkak rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.  Bir yandan yemek yerken bir yandan mutfakta tabaklar hazırlayan Serra ile yemek ve şarap üzerine sohbetler yapmak, iyi müzik dinlemek, kimselerin olmadığı bir yerde, kalpte yer edinen bir akşam yemeği deneyimlemek eminim ki sizin de hoşunuza gidecek… 

Not: Capra'da servis sadece çarşamba-perşembe-cuma-cumartesi günleri saat 20:00'da başlıyor.